Care is the cornerstone of our practice

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi , çocukların duygusal ve davranışsal zorluklarını anlamak ve çözmek için oyun yoluyla kendilerini ifade etmelerine olanak tanıyan bir terapi yaklaşımıdır. Bu terapi, Carl Rogers’ın geliştirdiği danışan odaklı terapiden esinlenerek Virginia Axline tarafından oyun terapisine uyarlanmıştır. Çocuk merkezli oyun terapisinde, oyun çocuğun dilidir ve oyuncaklar çocuğun kelimeleri olarak kabul edilir. Bu terapi yöntemi, çocuğun kendini ifade etmesine, duygusal dünyasını açığa çıkarmasına ve içsel çatışmalarını çözmesine olanak tanır.

1969 yılında Axline, çocuk ve terapist arasındaki ilişkiyi güçlendirecek sekiz temel ilke belirlemiştir:

  1. Terapistin Samimiyeti: Terapist, çocuğa samimi bir ilgi gösterir ve sıcak bir ilişki kurar.
  2. Koşulsuz Kabul: Terapist, çocuğu koşulsuz olarak kabul eder.
  3. Güven ve Hoşgörü: Terapist, ilişkide güven ve hoşgörü atmosferi yaratır, böylece çocuk kendini tam anlamıyla ifade etme özgürlüğüne sahip olur.
  4. Duygusal Hassasiyet: Terapist, çocuğun duygularına karşı oldukça hassastır ve bu duyguları nazikçe yansıtarak çocuğun kendini tanımasına yardımcı olur.
  5. Sorumluluk Kapasitesine İnanma: Terapist, çocuğun sorumluluk alabilme kapasitesine içtenlikle inanır ve çocuğun kendi problemlerini çözme yeteneğini tanır.
  6. Çocuğun İçsel Rehberliğine Güvenme: Terapist, çocuğun içsel yönlendirmesine güvenir ve ilişkinin her alanında çocuğun liderlik etmesine izin verir.
  7. Sürecin Doğal Akışına Saygı: Terapist, terapötik sürecin doğal akışını kabul eder ve süreci hızlandırmaya çalışmaz.
  8. Terapötik Sınırlar: Terapist, çocuğun kişisel gelişimine ve ilişkilerine fayda sağlayacak terapötik sınırlar belirler.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Temel İlkeleri

  1. Güvenli ve Kabul Edici Ortam:
    • Terapist, çocuğa koşulsuz kabul ve empati gösterir. Bu sayede çocuk, kendini yargılanmadan ifade edebileceği güvenli bir ortamda olduğunu hisseder.
    • Oyun odası, çocuğun özgürce keşfedebileceği ve kendini ifade edebileceği bir alan olarak düzenlenir.
  2. Çocuğun Yönlendirmesi:
    • Terapide çocuğun oyununu yönlendiren kişi terapist değil, çocuğun kendisidir. Çocuk neyle oynayacağına, nasıl oynayacağına ve neyi ifade edeceğine kendisi karar verir.
    • Terapist, çocuğun oyununa müdahale etmeden eşlik eder ve çocuğun kendini ifade etme sürecine saygı gösterir.
  3. Duyguların İfadesi ve Tanınması:
    • Terapist, çocuğun oyun yoluyla ifade ettiği duyguları aynalar. Örneğin, “Bu oyuncak araba çok hızlı gidiyor, sanki biraz kızgın gibi hissediyorsun” diyerek çocuğun duygularını tanımasına yardımcı olur.
    • Bu süreç, çocuğun kendi duygularını tanımasına, anlamasına ve bunlarla başa çıkmasına yardımcı olur.
  4. Kendiliğindenliğe Teşvik:
    • Çocuk merkezli oyun terapisinde, çocuk kendiliğinden bir şekilde oyunu başlatır ve sürdürür. Bu süreç, çocuğun içsel dünyasını keşfetmesine olanak tanır.
    • Terapist, çocuğun oyun sürecine saygı duyarak, onun yaratıcılığını ve kendini ifade etme özgürlüğünü destekler.

 

Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Faydaları

  1. Duygusal İfade ve Farkındalık:
    • Çocuklar, sözel olarak ifade edemedikleri duygusal deneyimlerini oyun yoluyla dışa vurabilirler. Bu, duygusal farkındalığı artırır ve duygusal düzenlemeyi destekler.
  2. Davranışsal Sorunların Çözümü:
    • Oyun terapisi, çocukların davranışsal zorluklarını anlamalarına ve alternatif, daha olumlu davranış yolları geliştirmelerine yardımcı olabilir.
  3. Özgüven ve Kendi Kendine Yetme:
    • Terapist tarafından koşulsuz kabul ve destek gören çocuklar, özgüven geliştirir ve kendi kendine yetme becerilerini güçlendirirler.
  4. Travmanın İyileştirilmesi:
    • Çocuk merkezli oyun terapisi, travmatik deneyimler yaşayan çocukların bu deneyimleri oyun yoluyla işlemelerine ve iyileşmelerine yardımcı olabilir.

Ecem Tunaboylu